for all that

  1. her şeye rağmen
  2. gene de beni uyarman gerekirdi
  3. Zarf yine de
  4. Zarf bunlara rağmen
  5. Zarf bütün bunlara rağmen
her şeye rağmen, yine de.
For all that, it was a good year: Her şeye rağmen iyi bir yıl idi.
for
all his talent: bütün meziyetlerine rağmen.
For all he may say: Ne söylerse söylesin.
For all I know: Bildiğim kadarı/tahminime göre/muhtemelen.
For all the world: Ne pahasına olursa olsun/dünyada.